Muhasebe – Fatih SARIKAYA http://fatihsarikaya.com Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Sun, 16 Jul 2017 01:08:55 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.8.24 http://fatihsarikaya.com/wp-content/uploads/2017/05/cropped-logo-32x32.png Muhasebe – Fatih SARIKAYA http://fatihsarikaya.com 32 32 Tek Düzen Hesap Planına Uyulmadığı Gerekçesiyle Kesilen ÖUCZ Vergi Mahkemesi Tarafından Onaylanmakta http://fatihsarikaya.com/tek-duzen-hesap-planina-uyulmadigi-gerekcesiyle-kesilen-oucz-vergi-mahkemesi-tarafindan-onaylanmakta/ http://fatihsarikaya.com/tek-duzen-hesap-planina-uyulmadigi-gerekcesiyle-kesilen-oucz-vergi-mahkemesi-tarafindan-onaylanmakta/#respond Sat, 20 May 2017 18:51:42 +0000 http://fatihsarikaya.com/?p=189 Vergi Usul Kanununun “Özel Usulsüzlükler ve Cezaları” başlıklı 353/6. Maddesinde, bu kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara 5.000,00 TL (460 Sıra No.lu V.U.K. Genel Tebliği 1.1.2016’dan itibaren Özel Usulsüzlük Cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.

Yapılan vergi incelemeleri sonucunda da, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

213 sayılı VUK madde 353/6 madde hükmüne göre, bu kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilebilmektedir. Son zamanlarda vergi müfettişleri tarafından bu konuda düzenlene raporlara göre cezaların kesilmesi önerilmektedir.

Vergi Mahkemeleri tarafından son yılarda verilen kararlara göre bu gibi konularda idari cezalar için de geçerli olan “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı” genel ilkesine göre hareket ederek karar vermektedir. Yargı kararlarına göre, bu madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle,

-Muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara uyulmadığı hakkında hukuken geçerli bir tespitin bulunması,

– Beyanname eki tabloların hangi yönlerden standartlara uygun olmadığının açık bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir.

Konuyla ilgili emsal bazı Danıştay kararları aşağıda olduğu gibidir:

  1. Danıştay 4. Dairesinin 17.02.1998 tarih ve E: 1997/1182, K: 1998/565 sayılı kararı,
  2. Ankara Bölge İdare Mahkemesi (2. Kurul) ‘nin 09.06.2014 tarihli ve E.2014/5685, K.2014/5303 sayılı Kararı
  3. Ankara Bölge İdare Mahkemesi (2. Kurul)’nin 29.04.2015 tarihli ve E. 2015/1298, K.2015/2531 sayılı kararı, Ankara 5. Vergi Mahkemesi’nin 24.10.2014 tarihli ve E.2014/1525, K.2014/1598 sayılı kararı

Sonuç olarak, vergi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre tek düzen hesap planına ve muhasebe ilkelerine uyulmadığı hakkında somut bir tespit yapılan vergi mükelleflerine kesilen özel usulsüzlük cezaları vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay tarafından tasdik edilmektedir. Öte yandan 213 sayılı VUK madde 353/1 hükmüne göre kesilen özel usulsüzlük cezalarında ise açılan davalar mükellefler lehine sonuçlanmaktadır.

Hürses

]]>
http://fatihsarikaya.com/tek-duzen-hesap-planina-uyulmadigi-gerekcesiyle-kesilen-oucz-vergi-mahkemesi-tarafindan-onaylanmakta/feed/ 0
Maliye Bakanı Uyardı! http://fatihsarikaya.com/maliye-bakani-uyardi/ http://fatihsarikaya.com/maliye-bakani-uyardi/#respond Sat, 20 May 2017 18:51:40 +0000 http://fatihsarikaya.com/?p=186 Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamuya olan borçlarını yapılandıran herkesin taksit veya peşin ödemelerini bu ayın sonuna kadar mutlaka yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, “Ödemelerini yapmayanlar, yapılandırmanın getirdiği imkanları kaybedecek ve yeni bir şans olmayacak.” dedi.

Bakan Ağbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl yürürlüğe giren ve vatandaşların başvuru konusunda “büyük bir teveccüh gösterdiği” yapılandırma uygulaması için mayıs ayının çok önemli olduğunu belirterek, aynı ilgiyi ödeme noktasında da beklediklerini söyledi.

Söz konusu uygulamayla vatandaşlara büyük imkanlar sağlandığına işaret eden Ağbal, bu imkanları kaybetmemek için ilk iki taksitin veya peşin ödemenin bu ayın sonuna kadar mutlaka yapılması gerektiğini vurguladı.

Yeniden yapılandırma uygulamasında ikinci taksitlerin ödenme süresinin ocaktan mayıs ayına ertelendiğini ve hem ilk taksit hem de peşin ödemelerini yapamayanlara yeni bir şans getirdiklerini anımsatan Ağbal, şunları kaydetti:

“Ödemelerini yapmayanlar, yapılandırmanın getirdiği imkanları kaybedecek ve yeni bir şans olmayacak. Önümüzdeki ay başvurularını almayı planladığımız yeniden yapılandırma uygulaması, asla geçmişte yapılandıran borçları kapsamıyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın mutlaka borçlarını bu ayın sonuna kadar ödemeleri gerekiyor. Yine SGK prim borçlarının ilk taksitinin veya seçenler için peşin ödemelerin de bu ay içinde yapılması lazım. Getirilen tüm imkanlara rağmen ödenmeyen borçlar için gereken takibi başlatacağız.”

– “Büyük bir tanıtım kampanyası başlattık”

Bakan Ağbal, konunun önemi nedeniyle büyük bir tanıtım kampanyası yaptıklarını da bildirdi.

Hiçkimsenin bu imkanlardan yararlanma şansını kaybetmesini istemediklerini vurgulayan Ağbal, hemen her platformda vatandaşlara ulaşmaya çalıştıklarını ifade etti.

Ağbal, bu kapsamda yaklaşık 2 milyon vatandaşa hatırlatıcı mektup gönderdiklerini, televizyon, radyo ve internette ilanlar verdiklerini belirterek, bilboardlarda da hatırlatıcı afişlerin yer aldığını söyledi.

Gelir İdaresi Başkanlığındaki bürokratların sorumlu oldukları illerde vatandaşlara ulaştıklarına işaret eden Ağbal, “Vatandaşlarımızdan özellikle istirham ediyorum. Bunun telafisi yok. Biz tüm imkanlarımızla vatandaşlarımıza konunun önemini anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

MUHASEBE TÜRK (AA)

]]>
http://fatihsarikaya.com/maliye-bakani-uyardi/feed/ 0
Yapılandırma Ödemelerinde Yeni Bir Şans Olmayacak http://fatihsarikaya.com/yapilandirma-odemelerinde-yeni-bir-sans-olmayacak/ http://fatihsarikaya.com/yapilandirma-odemelerinde-yeni-bir-sans-olmayacak/#respond Sat, 20 May 2017 18:51:40 +0000 http://fatihsarikaya.com/?p=187 Maliye Bakanı Naci Ağbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl yürürlüğe giren ve vatandaşların başvuru konusunda “büyük bir teveccüh gösterdiği” yapılandırma uygulaması için mayıs ayının çok önemli olduğunu belirterek, aynı ilgiyi ödeme noktasında da beklediklerini söyledi.

Söz konusu uygulamayla vatandaşlara büyük imkanlar sağlandığına işaret eden Ağbal, bu imkanları kaybetmemek için ilk iki taksitin veya peşin ödemenin bu ayın sonuna kadar mutlaka yapılması gerektiğini vurguladı.

Yeniden yapılandırma uygulamasında ikinci taksitlerin ödenme süresinin ocaktan mayıs ayına ertelendiğini ve hem ilk taksit hem de peşin ödemelerini yapamayanlara yeni bir şans getirdiklerini anımsatan Ağbal, şunları kaydetti:

“Ödemelerini yapmayanlar, yapılandırmanın getirdiği imkanları kaybedecek ve yeni bir şans olmayacak. Önümüzdeki ay başvurularını almayı planladığımız yeniden yapılandırma uygulaması, asla geçmişte yapılandıran borçları kapsamıyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın mutlaka borçlarını bu ayın sonuna kadar ödemeleri gerekiyor. Yine SGK prim borçlarının ilk taksitinin veya seçenler için peşin ödemelerin de bu ay içinde yapılması lazım. Getirilen tüm imkanlara rağmen ödenmeyen borçlar için gereken takibi başlatacağız.”

“Büyük bir tanıtım kampanyası başlattık”

Bakan Ağbal, konunun önemi nedeniyle büyük bir tanıtım kampanyası yaptıklarını da bildirdi.

Hiçkimsenin bu imkanlardan yararlanma şansını kaybetmesini istemediklerini vurgulayan Ağbal, hemen her platformda vatandaşlara ulaşmaya çalıştıklarını ifade etti.

Ağbal, bu kapsamda yaklaşık 2 milyon vatandaşa hatırlatıcı mektup gönderdiklerini, televizyon, radyo ve internette ilanlar verdiklerini belirterek, bilboardlarda da hatırlatıcı afişlerin yer aldığını söyledi.

Gelir İdaresi Başkanlığındaki bürokratların sorumlu oldukları illerde vatandaşlara ulaştıklarına işaret eden Ağbal, “Vatandaşlarımızdan özellikle istirham ediyorum. Bunun telafisi yok. Biz tüm imkanlarımızla vatandaşlarımıza konunun önemini anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

MUHASEBE TÜRK (AA)

]]>
http://fatihsarikaya.com/yapilandirma-odemelerinde-yeni-bir-sans-olmayacak/feed/ 0
Başkasının Vergisinden Ne Kadar Sorumluyuz? http://fatihsarikaya.com/baskasinin-vergisinden-ne-kadar-sorumluyuz/ http://fatihsarikaya.com/baskasinin-vergisinden-ne-kadar-sorumluyuz/#respond Sat, 20 May 2017 18:51:39 +0000 http://fatihsarikaya.com/?p=185 Başkasının vergisinden sorumlu olmak da nereden çıktı demeyin. Oldukça yaygın bir konudan bahsediyorum. Başkasının vergisinden sorumlu olabilirsiniz.

İşte yaygın olarak karşılaşılabilecek birkaç örnek.

Kanuni temsilcilerin sorumluluğu

Tüzel kişilerin vergi mükellefi veya sorumlusu olması durumunda, bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilmesi gerekiyor. Bu ödevin yerine getirilmemesi nedeniyle tüzel kişi mükellef veya vergi sorumlusunun varlığından alınamayan vergi ve bu vergiye bağlı kamu alacakları, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin malvarlığından alınabilir. Kanuni temsilciler bu şekilde ödemek zorunda kaldıkları vergi asılları için asıl mükellefe rücu edebilirler. Ancak asıl mükelleften vergi aslını tahsil de etseler sonuçta bir mali yüke katlanmak zorunda kalabilirler. Vergi aslı dışındaki borçlar için rücu olanağı da yok.

Vergi kesenlerin sorumluluğu

Yaptıkları ödemelerden vergi kesmek zorunda olanlar, verginin tam olarak kesip süresinde vergi dairesine ödenmesinden sorumludurlar. Örneğin, işletmesinde işçi istihdam edenler veya danışmanlık hizmeti alanlar, yaptıkları ücret ve serbest meslek ödemesinden vergi kesmek ve yatırmak zorundadırlar. Vergi dairesine ödenecek olan vergi istihkak sahibinin vergisidir ancak ödemeyi yapan vergi kesintisi yapıp ödemediyse, bunun için bir tarhiyatla karşılaşacaktır.

Damga vergisinde kâğıtları imzalayanların sorumluluğu

Damga vergisinin mükellefi esas olarak, vergiye tabi kâğıtları imzalayanlardır. Birden fazla kişi tarafından imzalanan kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından, imza edenler müteselsil olarak sorumludurlar.

Bir sözleşmede, ödenmesi gereken damga vergisinden hangi tarafın sorumlu olacağı belirlenmiş olabilir. Taraflardan birinin bu çerçevede vergiyi ödemesi, diğer tarafın sorumluluğunu da sonlandırır. Ancak sözleşmeye göre vergiyi ödemesi gereken tarafın bu görevini yerine getirmemesi durumunda, diğer taraf vergi ve cezalardan müteselsilen sorumlu olmaya devam eder. Sözleşmedeki hüküm, vergi dairesini bağlamaz. Vergiyi ödeyen taraf elbette sözleşmeye dayanarak ödediği vergiyi özel hukuk hükümleri çerçevesinde karşı taraftan talep edebilir.

Damga vergisinde kağıdın hükmünden yararlananların sorumluluğu

Yabancı ülkelerde düzenlenen kâğıtların damga vergisini, Türkiye’de bu kâğıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya her hangi bir şekilde hükümlerinden faydalananlar ödemektedir. Bu kural gereği, her hangi bir şekilde taraf olunmayan bir sözleşme nedeniyle, bu sözleşme bir resmi daireye ibraz edildiği veya hükmünden yararlanıldığı için, damga vergisi ödeme yükümlülüğü doğabilir.

Resmi dairelerle veya vergiden muaf olanlarla sözleşme yapanların sorumluluğu

Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisi kişiler tarafından ödenmektedir. Benzer şekilde, vergiden muaf kişiler ile imzalanan kâğıtların vergisi diğer kişiler, vergiden muaf kurumlarca düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kâğıtlara ait verginin tamamı diğer kişiler tarafından ödenir. Görüldüğü gibi, vergiden muaf olanlarla imzalanan kâğıtların vergisi tam olarak ve tamamı diğer kişi tarafından ödemektedir.

Yabancılara ödeme yapanların sorumluluğu

Gelir Vergisi Kanunu’na göre bu vergide tarhiyatın muhatabı, gerçek kişilerdir. Dar mükellef bir kişinin Türkiye’de vergiye tabi bir gelir elde etmesi durumunda; kendisi, varsa daimi temsilcisi, daimi temsilcisi de yoksa kazanç veya iradı yabancı kişiye sağlayanlar tarhiyata muhatap olabilirler. Bu çerçevede örneğin Türkiye’de bulunan bir varlığını satan ve vergiye tabi bir gelir elde eden dar mükellef bir kişi elde ettiği geliri beyan edip vergisini ödemezse, bu vergi varlığı satın alarak kazanç sağlayan kişi adına tarh edilebilir.

Benzer düzenleme Kurumlar Vergisi Kanunu’nda da vardır. Dar mükellef bir kurumun Türkiye’de vergiye tabi bir gelir elde etmesi ve yasal yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda, kuruma kazanç sağlayanların vergiye muhatap olmaları mümkündür.
Bu tür bir tarhiyata muhatap olmamak için, kazancı sağlayanların gerekli önlemi alması, dar mükellef kişi veya kurum vergisini ödemeden yükümlülük tutarı kadar bir tutarı teminat olarak tutması gerekebilir.

KDV’de işleme taraf olanların sorumluluğu

Katma değer vergisi uygulamasında iki farklı sorumluluk müessesesi vardır.

Birincisi, kanunun 9. maddesinde düzenlenen sorumluluk uygulamasıdır. Bu maddede düzenlenen sorumluluk, tevkifat sorumluluğudur. Bu madde gereği, gerek hizmet ithalinde, gerekse de Maliye Bakanlığınca belirlenen yurt içi teslim ve hizmetlerde, hesaplanan KDV’nin bir kısmı veya tamamı sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmektedir.

İkincisi Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11. maddesinde düzenlenen sorumluluk uygulamasıdır. Her ne kadar maddenin başlığı ve içeriği vergi kesenlerin sorumluluğunu öngörse de, maddenin gerekçesinde düzenlemenin katma değer vergisinde de uygulanağı ifadesi yer almakta, uygulaması da gerekçede olduğu gibi yapılmaktadır. Bu madde gereği, Hazineye intikal etmeyen vergiden, alım-satıma taraf olanlar veya hizmetten yararlananlar, koşulların yerine gelmesi durumunda sorumlu tutulabilmektedir.

Dünya

]]>
http://fatihsarikaya.com/baskasinin-vergisinden-ne-kadar-sorumluyuz/feed/ 0
Serbest Meslek Kazancı Elde Edenlere Mahkemeden Güzel Haber http://fatihsarikaya.com/serbest-meslek-kazanci-elde-edenlere-mahkemeden-guzel-haber/ http://fatihsarikaya.com/serbest-meslek-kazanci-elde-edenlere-mahkemeden-guzel-haber/#respond Sat, 20 May 2017 18:51:37 +0000 http://fatihsarikaya.com/?p=182 Son zamanlarda Doktor, Avukat, Mali Müşavir gibi serbest meslek kazancı elde edenlere Vergi Müfettişleri odaların belirlediği tarifenin altında kazanç elde edemeyeceklerine yönelik vergi inceleme raporları düzenlemekte, vergi tarhiyatı yapmakta ve ceza kesmektedir. Bu tür meslekleri yapıp serbest meslek kazançları elde edenler her zaman odaların belirlediği tarifeden hizmet verememekte, tarifenin altında makbuz kesebilmektedir.

06.03.3017 tarihli İstanbul 8. Vergi Mahkemesi’nin 2016/480 Esas ve 2017/457 Karar numaralı Kararında, Vergi Mahkemesi, Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik (SMMM) hizmeti karşılığında müşterilerinden asgari ücret tarifesinin altında ücret alarak serbest meslek makbuzu düzenlediği tespit edilen ve düzenlenen serbest meslek makbuzları toplam tutarı ile asgari ücret tarifesine göre alınması gereken ücret tutarları toplamı arasındaki farktan hareketle adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden dava açan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirin (SMMM) davasını aşağıda ele alacağımız gerekçe ile kabul etmiş ve tarhiyatlar ile kesilen cezaları kaldırmıştır.

KDV Kanunu’nun 27/5 Maddesi uyarınca da, serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamaz.

Bilindiği gibi, VUK’un 3/B Maddesine göre, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.

Serbest meslek kazancı elde eden serbest meslek erbabının kazanç miktarı konusunda normal ve mutad olan durum, serbest meslek erbabının düzenlemiş olduğu ve defterlerine kaydettiği serbest meslek makbuzlarında yazılı olan miktarda kazanç elde etmesidir. Düzenlenen serbest meslek makbuzlarında yazılı olan tutarın haricinde kazanç elde edilmiş olduğunun kabul edilebilmesi için, idarenin vergi inceleme yetkisini kullanarak, gerektiğinde ilgili kişilerin de ifadeleri alınmak suretiyle davacının defter ve belgelerine göre daha fazla kazanç elde ettiğini somut ve inandırıcı delillere dayandırılmak suretiyle tereddüte mahal bırakmayacak biçimde ortaya koymak suretiyle ispat etmesi gerekmektedir. Dolayısı ile mükelleflerin defter ve belgelerine göre daha fazla kazanç elde ettiği konusunda ispat yükü idareye aittir.

VUK 134’üncü maddesi uyarınca vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlamasıdır. Bu halde, serbest meslek erbabının verdiği muhasebe hizmeti karşılığında almış olduğuücrete ilişkin eksik tutarda serbest meslek makbuzu düzenlemek suretiyle kayıt ve beyan dışı bıraktığı bir hasılatının bulunup bulunmadığının hukuki, somut ve inandırıcı delillere dayanılarak açık ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulması gerekirken, davacının hizmet verdiği müşterilerden serbest muhasebeci ve mali müşavirler için belirlenen asgari ücret tarifesinde yer alan tutarlar kadar ücret aldığı halde, asgari ücretin altında belge düzenlediği varsayımına dayalı olarak tespit edilen hasılat üzerinden davacı adına salınan dava konusu vergi ziyaı cezalı KDV’de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Serbest meslek erbabının, serbest muhasebeci ve mali müşavirler için belirlenen asgari ücret tarifesinin altında belge düzenlenmiş olması bağlı olduğu meslek kuruluşu ile kendisi arasındaki hukuki durumu ( disiplin cezası verme vs.) etkilemekte olup, vergi kanunları karşısındaki hukuki durumu etkilememektedir.

Vergi Mahkemesi kararı sadece bu davanın sonucu bakımından değil, emsal bedele/tarifeye atıfta bulunmadan önce vergi incelemesinin tam olarak eksiksiz bir biçimde ve gerçeği yansıtacak şekilde somut delillerin ortaya konularak yapılması gerektiğini söylemesi bakımından da önemlidir.

Burada tarifeye atıfta bulunarak vergi inceleme raporu düzenlenmesi olayın kolayına kaçmak gibi bir sonuç doğurmaktadır, ancak Vergi Mahkemesi bunu kabul etmemektedir. Vergi Mahkemesi kararı piyasa gerçeğini dikkate alan bir karar olmuştur. Maalesef uygulamada odaların belirlediği ücretler her zaman alınamamaktadır. Şüphesiz ki, Doktor, Avukat, SMMM gibi bütün meslek erbapları daha fazla kazanmak ister. Fakat, her zaman bu mümkün olmayabiliyor. Mahkeme de kararında bunu ifade etmiştir ve çok yerinde bir karar olmuştur.

Finans Gündem

]]>
http://fatihsarikaya.com/serbest-meslek-kazanci-elde-edenlere-mahkemeden-guzel-haber/feed/ 0
Yurtdışından İnternet Reklam Hizmeti Alan Şirketlerin Faturaları Stopaja Tabi Mi? http://fatihsarikaya.com/yurtdisindan-internet-reklam-hizmeti-alan-sirketlerin-faturalari-stopaja-tabi-mi/ http://fatihsarikaya.com/yurtdisindan-internet-reklam-hizmeti-alan-sirketlerin-faturalari-stopaja-tabi-mi/#respond Sat, 20 May 2017 18:47:41 +0000 http://fatihsarikaya.com/?p=164 Yurtdışından Google, Facebook gibi firmalardan reklam hizmeti alan şirketlerin ilgili dönemlere ait faturalarında tevkifat yapılacak mı yapılmayacak mı sorusu aklımıza geliyor. Muhtasar beyannamesiyle bildirilecek mi?

Gelir Vergisi Kanunu Madde 6.’da “Türkiye’de yerleşmiş olmayan (dar mükellefler) gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.” hükmü göz önüne alınarak yine aynı kanunun Kazanç ve İradın Türkiye’de elde edilmesi şartı 7.Maddede “Ticari kazançlarda: Kazanç sahibinin Türkiye’de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Dolayısıyla Türkiye’de yerleşik şirketlerin, Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan dar mükelleflerden almış olduğu hizmet faturasını kesintiye tabi tutmayarak muhtasar beyannamesine konu etmemesi gerekmektedir.

Hürses

]]>
http://fatihsarikaya.com/yurtdisindan-internet-reklam-hizmeti-alan-sirketlerin-faturalari-stopaja-tabi-mi/feed/ 0
Kira Gelirleri İçin Mart 2017 Vergi Beyanları http://fatihsarikaya.com/kira-gelirleri-icin-mart-2017-vergi-beyanlari/ http://fatihsarikaya.com/kira-gelirleri-icin-mart-2017-vergi-beyanlari/#respond Tue, 24 Mar 2015 07:52:02 +0000 http://demo.themegrill.com/colormag/?p=117 2016 yılı kira gelirleri beyanı Mart 2017’ da beyan edilecektir.  (1 Mart -25 Mart 2017) konunun önemli bir hadise olması nedeniyle kira gelirlerinin bildirim veya beyanı açısından bazı özellikli durumlar bulunmaktadır. Buna göre:

1)      Kira gelirleri ile ilgili beyannamelerin 3568 sayılı yasaya göre unvan almış meslek mensupları tarafından elektronik ortamda yollanılması  mümkündür. Veya  söz konusu  beyannamelerin  kağıt ortamda düzenlenip, elden vergi dairesine  verilebileceği gibi  posta kanalıyla taahhütlü olarak yollanması  mümkündür.   Vergi  ödemelerinin birinci taksiti 31 Mart olup, diğer ikinci taksidi ise, 31 Temmuz 2017 tarihine kadar ödenebilir.

2)      Tahsil edilmemiş kira gelirinin beyanı yapılmaz. Gerek iş yerleri olsun ve gerekse konut olarak kiraya verilen binalarda nakden veya hesaben tahsil edilmemiş olan kira gelirleri beyan edilmez. İstisna sınırlarının altında kalan kira gelirleri için beyanname verilmez. Bu sınır 2016 yılı için konutlarda 3.800,00  TL’dir; İşyerleri için ise vergi kesintisi yapılandan brüt tutarı 2016 yılı için 30.000,00 TL’dir.

3)      Banka kredi faizi ödemesinin avantajı: Kiraya verilen meskenin veya işyerinin banka kredisi kullanılarak satın alınması halinde; “ Ödenen faizler kira gelirlerinden düşülür”. Burada dikkat edilecek nokta bankaya yapılan taksit ödemeleri değil, 2016 yılı içerisinde ödenen faizler indirilir.

4)      Evini kiraya veren, kendisi de kiracı durumun da olan kimse sahibi bulunduğu konuttan elde ettiği kira gelirinden, ödediği kira giderini düşebilir. Bu gibi durumlarda gerçek gider metodu benimsenerek, avantajlı hale geçilebilir. Sonuçta, giderler, gelirden yüksek ise ödenecek vergi doğmaz.

5)      Kira tahsil eden eş, kirayı ödeyen erkek-koca ise; kadın aldığı kirayı beyan edecektir. Oturdukları evin kira sözleşmesi kocası adına olan durumlarda aile birliğinde ortak bir gider olması nedeni ile, kocasının ödediği kirayı, kendi kira gelirinden diğer eş indirebilir.

6)      Kiraya verilen iş yerinde ticaret yapan mükellefin basit usulde mükellef olması durumunda kira stopajı olmadığı için bu iş yerinin maliki tarafından elde edilen kira gelirinin 1.580,00 TL ‘yi geçmesi halinde beyanı yapılacaktır.

7)      Aile bireylerinin tek tek elde ettikleri kira gelirleri kendi adlarına kişisel olarak beyan edilecektir. Konut kira gelirlerinde ki istisna tutarı her bir birey için ayrı ayrı olmak üzere 3.800,00 TL’dir. Öte yandan,  konutlardan elde edilen kira gelirleri  beyan edilmez veya  noksan beyan edilirse 2016 yılı için   3.800,00  TL’lik  istisnadan   faydalanmak  mümkün değildir.  Ayrıca,  elden edilen konut kira gelirlerinin istisna haddinin altında kalmasında ise, söz konusu  kazanç ve iratların toplamı GVK 103. Maddede yer alan   tarifenin 3. Diliminde  ücretler için belirlenen  tutarı yani  30.000,00 TL’yi aşmaması halinde söz konusu  konut kira gelirleri için beyanname verilmeyecektir.   Yine,  GVK’nun 103. Maddesinde yer  alan tarifenin  3. Diliminde  ücretler için  tespit  edilen tutarın ……….TL’nin üzerinde ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı  veya diğer kazanç ve irat elde etmesi halinde  3.800,00 TL’lik istisnadan  yararlanmak  mümkün değildir.

8)      2016 yılı işyeri kira gelirlerinde 30.000,00 TL’ ye kadar beyan, 126.560,00 TL’ ye kadar vergi yok iade var. Bu çerçevede gerçek kişilerce elde edilen gelirin işyeri kirasından ibaret olduğu durumda aşağıda yer alan tablonun tetkikinden de görüleceği üzere 30.000,00 TL’ ye kadar hiç beyanda bulunmayacak, elde edilen brüt kira tutarının 30.000 TL- 126.560 TL arasında olduğu durumda ise beyanname verilmesine karşın, ödenecek vergi doğmamaktadır.

9)      İşyerinde kiracı durumda olan bir gerçek kişi basit usulde mükellef ise mülk sahibine ödediği kiralarda dolayı, mülk sahibi açısından elde edilen basit usulden dolayı kira geliri 1.580,00  TL’ yi aşmıyorsa mülk sahibi 2017 Mart ayında kira beyannamesi vermeyecektir. Basit usul mükelleften elde edilen kira geliri 1.580,00 TL’ yi aşıyorsa Mart 2017 içerisinde GMSİ Kira beyannamesi verilmelidir. Basit usul mükellef ile mülk sahibi arasında düzenlenen kira sözleşmelerinde damga vergisi istisnası söz konusudur. Ayrıca, konut olarak kullanılan meskenler de de  mülk sahibi ile kiracı arasında düzenlenen kira kontratlarını damga vergisi istisna dolayısıyla söz konusu değildir.

10) Kira gelirlerinin GMSİ beyanı e-beyan olarak elektronik ortamda verilebileceği gibi kağıt olarak da düzenlenip vergi dairesine elden verilebilir. Okuma – yazma bilmeyenler için veya yaşlılar için Maliye Bakanlığı 60 yaş üzeri mükellefler ve engelliler için randevu sistemiyle vergi dairesi personeli tarafından beyannameleri düzenlenmektedir. Bu konuda randevu için VİMER – 444 0 189

11) Boş kalan dükkan veya konutlar için kira geliri elde edilmediği için beyanname verilmesi söz konusu değildir.  Aynı şekilde boş tutulan iş yerlerinde çöp vergisi tahakkuk ettirilmez.

12) Bir konutun mülk sahibinin annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası veya çocuklarına, torunlarına veya kardeşlerine sadece oturmak için ayrılırsa emsal kira bedeli hesaplanarak matraha eklenmeyecektir.

13) GVK’nun 73’üncü maddesinde düzenlenen emsal kira bedeli, kiraya verilen mal ve haklardan elde edilmesi gereken asgarî kira bedelinin tespiti ve bu bedelinin mükellefler tarafından yapılacak beyanında bildirilmesi esasına dayanır. Burada amaç, gerçek kira bedelinin tespit edilememesi veya gerçek kira bedelinin bilerek az beyan edilmesi halinde vergilendirilecek geliri tespit etmektir. Buna göre bir konutun bedelsiz olarak kiraya vermesi halinde GVK’nun 73’üncü maddesine göre vergi değerinin %5’i yıllık kira geliri olarak dikkate alınacaktır.

14) İş yeri kira gelirlerinin tutarı ne olursa olsun mutlak surette banka sistemi üzerinden yada PTT kanalıyla ödenmesi zorunludur. Bu ödeme sistemine dikkat etmeyenler için özel usulsüzlük cezası tatbik edilir (bkz. VUK Mük. Md. 355) (bkz. GVK GT-422 seri nolu tebliği ile kesilecek cezanın üst sınırı 940 TL’dir) Konutlar için ise elde edilen kira tutarı 500,00 TL’nin üzerinde ise bu ödemelerde yine banka sistemi üzerinden yapılması zorunludur ( GVK GT-Seri No 268)

15) Kira olarak doğan alacağın başka bir kişiye temlik edilmesi veya kiraya verenin kiracısına olan bir borcu ile takas olunması halinde tahsil koşulu realize olmuş sayılır. Uygulamada : “Para faizsiz, tarla icarsız” usulü ile yapılan işlemlerde de karşılıklı menfaatler dikkate alınarak kira gelirlerinin emsal kira bedeline göre hesaplanıp beyan edilmesi zorunludur.  Burada kira alacağının temlikine karşılık olarak herhangi bir değer alınıp alınmadığı, yani temlikin ivazlı veya ivazsız olması önem arz etmez. Elde edilen gelirin tümünün bağışlanması durumunda (ivazsız olması) durumu değiştirmez. Keza, temlikin ivazlı olması halinde de alacağın tahsil edilmiş olması şart değildir.

16) Maliye Bakanlığı, son yıllarda elektrik, doğalgaz vb. sayaçları dikkate alarak sayaç sahiplerinin GMS iradının bulunup bulunmadığını araştırmaktadır. Örneğin, mükellef (A) şahsının üzerinde 5 (beş) adet elektrik sayacı var ise bunun kira gelirlerinin adetsel olarak beyanı denetlenebilmektedir. Aynı şekilde (B) şahsının üzerinde 3 (üç) adet doğalgaz abonelik sayacı mevcut ise yine bununla ilgili olarak 3 (üç) adet konuta ait GMSİ beyanının bulunup bulunmadığı kontrol edilmektedir.

17)   Küçük ve kısıtlıların mükellef olması halinde bunların GMSİ beyanları veli, vasi veya kayyım tarafından imzalanarak verilir. Mal ve haklara hisseli olarak ortak olması durumunda her ortak kendi hissesine karşılık gelen GMSİ beyanını kişisel olarak verecektir (1).

18) Kira gelirlerinin beyanı açısından vergi daireleri tarafından bu beyanların denetimi banka hesapları üzerinde yapılmaktadır. Kiracılar tarafından mülk sahiplerine yollanan kira bedelleri ayrıca vergi daireleri tarafından banka hesapları üzerinden denetlenmektedir. Beyan edilen kira gelirleri ile banka yatırılan kiralar uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. (2)
(1) Bkz: 2017 Vergi Rehberi Fortune Dergisi eki, Denge Mazars Yayını, Ocak 2017,
(2) Maliye Bakanlığı tarafından bastırılmış 2016 yılı kira gelirleri için beyanname düzenleme rehberi ayrıntılı açıklamalar içermektedir. Bu rehberden edinilip, açıklanan örnekler incelenmelidir. Ayrıca bu rehber elektronik ortamda www.gib.gov.tr adresinden incelenebilir.

Nazlı Gaye Alpaslan
Avukat

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasalişlem yapılacaktır .)

]]>
http://fatihsarikaya.com/kira-gelirleri-icin-mart-2017-vergi-beyanlari/feed/ 0